3 Nisan 2015 Cuma

M. Kemal Atatürk ve Masonluk - 1 (7 Bölüm)

M. Kemal Atatürk ve Masonluk - 1 (7 Bölüm)

Bu bölümde M. Kemal'in Osmanlı'yı yıkmaya çalışan masonların teşkil ettiği hareketin bir parçası olduğunu
ve M. Kemal'in masonluğunu okuyacaksınız.
Yazı dizimizin birinci bölümünde M. Kemal'in mason olduğuna dair, birisi ' Türk Tarih Kurumu' kaynaklı 4 delil
zikredeceğiz.
Hemen konuya girelim...
Nesta H. Webster eserinde[1], "Jön Türkler hareketi, İtalyan Büyük Doğu'sunun direktifi altında, Selanik
Mason Locaları tarafından başlatılmıştır. Aynı makam, daha sonra M. Kemal'in başarıya ulaşmasında da
yardımcı olmuştur."[2] diyerek mason localarının Osmanlı'dan Cumhuriyete geçişte ve Cumhuriyet
döneminde oynadığı role özlü bir şekilde işaret etmektedir.
Aynı şekilde, 1920 yılında Londra'da yayınlanan Morning Post gazetesi de;
"Kesin olarak söyleyebiliriz ki, Türk İhtilali hemen hemen tümüyle bir mason-Musevi komplosudur."[3]
ifadesiyle bu rolü teyid etmektedir.
Bundan da anlaşılıyor ki, M. Kemal'in içinde bulunduğu hareket; "Mason yapılanmasıydı."
Peki M. Kemal mason muydu, bu konuda deliller var mıdır?
Hemde birçok...
Evet, M. Kemal bir masondu.
Hem de M. Kemal'e ithafen "Tek Adam" kitabını yazan "Şevket Süreyya Aydemir'in tanımlamasıyla, 'O bir
cilacı değil, bir yontmacıydı'."[4]
M. Kemal, mason olmak için ilk başvurusunu, 1905 Kasım'ından 1907 Ekim'ine kadar görevli kaldığı Şam'da
yapmıştır. Mimar Sinan dergisinde Semih Tezcan "Mim Kemal Öke ve Atatürkle Diyalogu" başlıklı
makalesinde, Büyük Üstad Mustafa Hakkı Nalçacı'nın torunu Ümit Nalçacı'dan rivayeten, M. Kemal'in
Şam'da görevliyken Mason olmak için yaptığı başvurunun kabul edilmediğini yazmaktadır.[5]
"M. Kemal 13 Ekim 1907'de (Şamdaki görevini tamamlayarak) Selanik'e döner. 29 Ekim 1907'de İttihat ve
Terakki Cemiyeti'ne girer. Üye alımları ya Ömer Naci'nin evinde, ya da mason locası `Macedonia Risorta´nın
bekleme odasında yapılmaktadır. İkinci mekanda subaylar önce tekris edilerek mason, sonra yemin ettirilerek
Cemiyet üyesi yaptırılmaktaydı."[6] diyen mason yazar Tamer Ayan, üye listelerinde yer alan isimlerden
bazılarını sıraladıktan sonra bir sonraki sayfada konuyla ilgili değerlendirmesini şöyle yapmaktadır:
"Atatürk çevresindeki, hem ittihatçı, hem mason olan asker ve sivil arkadaşlarının etkisiyle, `önce mason,
sonra ittihatçı´ kuralına uygun olarak önce `Macedonia Risorta´ locasında mason olmuş ve bunu takiben de
İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne 1907 yılında 322 numara ile üye yapılmıştır."[7]
Araştırmacı Bilal Şimşir, Türk Tarih Kurumu tarafından yayınlanan, "İngiliz Gizli Belgeleri'nde Atatürk" adlı
çalışmasında, 20 Ocak 1921 tarih ve sayı 35, İstanbul Genel Karargahı'ndaki General Harington'dan İngiltere
Savunma Bakanlığı'na gönderilen "Şifre Tel No:1,9821-Gizli" kayıtlı evrakta, M. Kemal hakkında derlenen
bilgilerde;
"1907'de Selanik'e atanınca, İttihat ve Terakki'ye ve İtalyan Mason Locası'na girdi"[8] denildiğini
aktarmaktadır.
"1965-66 yıllarında Hollanda Grand Orienti araştırmacı üstadlarından Lowensteijn, ünlü Türk masonlarını
araştırmaya koyulup, İstanbul'daki Obediyansa bir yazıyla baş vurarak bilgi ve belge ister. Kendisine 'Türkiye
Büyük Locası Büyük Sekreteri Nafiz Ekemen' imzalı bir yanıt gelir. Anılan yazıda Kargotich (Kargaliç) adlı
eski bir Yugoslav masonun, Atatürk'ün Makedonya'da bir locada mason olduğu ve kalfa derecesine kadar
yükseldiği hakkındaki ifadesi önemle aktarılır. Kargatovich'in, Yugoslavya Büyük Locası yıllığında M.
Kemal'in Masonluğu hakkındaki bilgileri okuduğunu kesin bir şekilde dile getirdiği belirtilir."[9]
**********
KAYNAKLAR:
[1] Nesta H. Webster, Gizli Cemiyetler ve Yıkıcı Faaliyetler, Londra, 1928, sayfa 284.
[2] Tamer Ayan, Atatürk ve Masonluk, Istanbul, 2008, sayfa 127.
[3] Morning Post gazetesi, 1920. Aktaran: Tamer Ayan, Atatürk ve Masonluk, Istanbul, 2008, sayfa 127.
[4] Tamer Ayan, Atatürk ve Masonluk, Istanbul, 2008, sayfa 92.
[5] Mimar Sinan Dergisi, Semih Tezcan "Mim Kemal Öke ve Atatürkle Diyalogu" 1998, sayı 109, sayfa 16.
Aktaran: Tamer Ayan, Atatürk ve Masonluk, Istanbul, 2008, sayfa 159-160.
[6] Tamer Ayan, Atatürk ve Masonluk, Istanbul, 2008, sayfa 159-160.
[7] Tamer Ayan, Atatürk ve Masonluk, Istanbul, 2008, sayfa 159-161.
[8] Bilal Şimşir, İngiliz Belgelerinde Atatürk, Türk Tarih Kurumu Yayını, 1979, 3. Cilt, sayfa 96.
[9] Tamer Ayan, Atatürk ve Masonluk, Istanbul, 2008, sayfa 186.
***************************************************

M. Kemal Atatürk ve Masonluk - 2

Birinci bölümde M. Kemal Atatürk'ün mason olduğunu biri Türk Tarih Kurumu kaynaklı 4 delil sunmuştuk... Bu
bölümde ek olarak 6 delil daha zikredeceğiz.
M. Kemal'in mason olduğu, pek çok ülke yayınında da açıkça yer almıştır.
M. Kemal'in "beni en iyi anlatan kitap"[1] dediği "Bozkurt" adlı kitapta M. Kemal'in mason olduğu yazıyor:
"M. Kemal Vedata Locası'nda bir birader olarak örgüte katıldı."[2]
Aynı kitapta bir de şu hadise naklediliyor:
"Fransız Sarraut, Cavid için kişisel bir ricada bulunmak üzere Ankara'ya gelmişti. Sarraut, Doğu Farmason
locasının tanınmış bir ismiydi. M. Kemal'e meslekteki bir mason birader olarak başvurmuştu."[3]
Jürgen W. Diener, Beyaz Zambaklar dergisinde M. Kemal'in mason olduğunu yazmıştır. Diener onun
Makedonya (Risorta et Veritas) locasına mensup bulunduğunu bildirir.[4]
G. Gamberini de "Mille Volti di Massoni" adlı 1975 tarihli çalışmasında, dünyanın bin ünlü masonu arasında
M. Kemal'e de yer vermektedir.
1988'de, Hamburg'da Atatürk'ü anma töreninin yapıldığı mason locasının duvarlarındaki dünyaca ünlü
masonlar listesinde onun da adı bulunuyordu.[5]
1932'deki "Beynelmilel Masonlar Birliği AMI"nin Büyük Konvan'ının dönemin diktatörü M. Kemal'in tam
kontrolündeki Istanbul'da toplanması anlamlıdır. O toplantıda dünyanın en üst kademe masonlarının
Cumhurbaşkanı olarak M. Kemal'e gönderdikleri "bağlılık mesajları" onu kendilerine yakın saydıklarının
delilidir.
Dünyaca ünlü Özgür Ansiklopedi "Wikipedia" (Almanca) da, M. Kemal'in mason olduğunu bildiriyor.[6]
**********
KAYNAKLAR:
[1] Yalın Alpay, gazetesiz.com.tr, 17 Ocak 2011.
Ayrıca bakınız: Engin Ardıç, Sabah, 05 Mart 2011.
[2] H.C. Armstrong, Bozkurt, Arba yayınları, Çev. Gül Çağalı Güven, birinci baskı, Istanbul 1996, sayfa 16.
[3] H.C. Armstrong, Bozkurt, Arba yayınları, Çev. Gül Çağalı Güven, birinci baskı, Istanbul 1996, sayfa 198.
[4] Jürgen W. Diener, Beyaz Zambaklar dergisi, Mart 1938, sayı 38.
[5] Suat Parlar, Türkler ve Kürtler, Bağdat Yayınları, sayfa 496, 497.
[6] http://de.wikipedia.org/wiki/Gro%C3%9Floge_der_Freien_und_Angenommenen_Maurer_der_T
%C3%BCrkei#cite_note-10
*****************************************************

M. Kemal Atatürk ve Masonluk - 3

Ilk iki bölümde M. Kemal'in mason olduğuna dair biri Türk Tarih Kurumu kaynaklı 10 delil sunmuştuk. Bu
bölümde son delillerimizi zikredeceğiz ve bu bahsi kapatacağız. Nasipse ilerleyen günlerde yayınlayacağımız
4. bölümde; "M. Kemal'in masonluğunun neden gizlendiğini" ele alacağız inşaallah.
Devam ediyoruz...
Diğer yandan M. Kemal'le Mütareke yıllarında Istanbul'da tanışan mason Kont Sforza da "Modern Avrupa'nın
Kurucuları" adlı kitabında onun mason olduğunu yazar.
"M. Kemal; Yüksek Komiser Sforza'nın kendisini davet ederek: 'Ekselans, bir tehlike karşısında
sefarethanenin (elçiliğin) emrinize hazır olduğunu ben de söyleyebilirim' dediğini zikretmektedir.
Bunun hakkında Sforza da şunları söylüyor:
'İstanbul’daki bazı Britanya ajanları ilk işgâl günlerinde (onu) Malta'ya göndermeyi tasavvur etmişlerdi. Bu
tasavvur öğrenilir öğrenilmez M. Kemal'in dostları gelerek tehlike vukuunda kendisine Italyan
sefarethanesinde bir ilticagâh bulunabilip bulunamayacağını bana sordular. Ben Italya'nın, eski kahraman bir
hasmı korumayı şüphesiz reddetmeyeceği cevabını verdim. Bu cevabım… M. Kemal'in tevkifine ait her türlü
projeden vazgeçilmesi için kâfi geldi."
M. Kemal'in "dostları" kimlerdir ve mason üstadı olan Sforza'ya nasıl ulaşmışlardır?
Sforza'nın yazdıkları dışında, Daniel Ligou'nun mason Ansiklopedisi'nde ve daha pek çok kaynakta M.
Kemal'in mason olduğu belirtiliyor.[1]
**********
KAYNAK:
[1] Kont Sforza, Les Batissenrs de L'europe Moderne.
*****************************************************

M. Kemal Atatürk ve Masonluk - 4

Şayet M. Kemal masonsa, localar niçin ona hala açıktan sahip çıkmamaktadır?
Bu soruyu mason yazar Tamer Ayan, yakın tarihte yayınlanan ve alıntılar yaptığımız "Atatürk ve Masonluk"
adlı kitabının önsözünde kısaca şöyle cevaplandırmaktadır:
"Eski mason yöneticileri, Atatürk'ün mason olduğu ortaya çıktığı takdirde, bu sıfatının Atatürk'e zarar
vereceğini düşündüklerinden(...). 'Ya Atatürk'ün mason olduğunun duyulması ona zarar verirse?', 'Ya da,
Atatürk düşmanlarının eline kötüye kullanabilecekleri yeni bir koz verilirse?' "[1] kaygısıyla sessiz kalmayı
yeğlemişlerdir.
Nitekim Atatürk'ün mason olduğunun anlaşılmasının tepki yaratmasından endişe duyanlar arasında, bu
konuda belgesel araştırmalar yapan ve önemli ip uçları yakalayan mason araştırmacı Osman Zeki Koylan da
vardır. "Koylan, dönemin büyük üstadına gönderdiği (...) Atatürk'ün masonluğuna ilişkin bazı verileri, hatta
kendisine göre kanıtları içeren 12 Ekim 1981 tarihli önemli mektubunu, bu konuda duyduğu endişeyi,
aşağıdaki cümlelerle dile getirerek bağlar:
'Netice itibarı ile: bize karşı umumi (genel) bir antipati (soğukluk) devam ettiğinden, Atamızın intisabı
konusunun harice (dışarıya) intikalini asla tecviz etmiyorum (onaylamıyorum). Mamafih (bununla birlikte)
localara tamimini takdirinize arz ederim... Yıllarca araştırmalara rağmen bir türlü çözümlenmeyen bu meçhulü
gün ışığına çıkarmak bana nasip oldu."[2] diyerek hem M. Kemal'in masonluğunu belgelediğini; hem de bu
bilginin dışarıya (haricilere) açıklanmasının isabetli olmayacağını söyleyerek sorumuzun cevabını
vermektedir.
**********
KAYNAKLAR:
[1] Tamer Ayan, Atatürk ve Masonluk, Istanbul, 2008, sayfa 10.
[2] Tamer Ayan, Atatürk ve Masonluk, Istanbul, 2008, sayfa 37.
***************************************************

M. Kemal Atatürk ve Masonluk - 5

Mason localarının M. Kemal'in şefliği döneminde kapanması (1935) mevzuuna gelince...
Araştırmacı Suat Parlar, çalışmasında M. Kemal'in mason olduğuna dair kuvvetli iddialar bulunduğu, en
azından masonluğu felsefe olarak benimsediği bilindiği halde, 1935'de mason localarının niçin kapandığı
meselesine eğiliyor ve şöyle diyor:
"Devletin en önemli kurumlarının başında zaten masonlar varken, (locanın) malvarlığı konusunda alınacak
tedbirler, sembolik olmaktan öte bir anlama sahip değildi!"[1]
M. Kemal'in özel hekimi ve yakın arkadaşı olan Büyük Üstad Mim Kemal Öke'nin Mason Derneği'nin 1949
yılındaki büyük kongresinde yaptığı ve Türk Mason Dergisi'nin birinci sayısının 12-14'üncü sayfalarında
yayınlanan konuşmasında bu konuyla ilgili olarak söyledikleri aydınlatıcıdır:
"Memleketin siyasi akışları bir an için bizim mesaimizi men etmişti. Bu yalnız bizim değil, Türk Ocakları,
Kadınlar Birliği vesaire gibi teşekküllere de teşmil edilmişti. Bu tatili mesai bir kapanış değil, bir ima üzerine
olmuştur. Atatürk mason teşekkülü için çok büyük iltifatta bulunmuş, Ankara'daki binaya her yıl 3 bin lira
yardım etmişlerdir. Bugün başımızdakiler de aynı yardımda bulunmuşlardır. Atatürk memleketimizi ziyarete
gelen tanınmış şahsiyetleri bu lokalde kabul ve ziyaret etmiştir. Mason teşekkülünü Atatürk kapattırmamıştır.
Siyasi ahval o zaman böyle bir imayı mecburi kılmıştır.
O zaman başkanlıktan Mareşal Fevzi Çakmak'ın emri üzerine ayrılmıştım. Mareşal askerlerin bu kabil
teşekküllerde bulunmamalarını emretmiştir. Ortalığı karıştırmak, şahsi taassuplarını kullanmak isteyen
baykuşlara bu kürsüden tekrar ediyorum: `Bu teşekkül Atatürk'ün ruhunu tazib (ruhuna azab) etmemiş, taziz
etmiştir (sevgi ile anmmıştır)."[2]
**********
KAYNAKLAR:
[1] Suat Parlar, Türkler ve Kürtler, Bağdat Yayınları, sayfa 496, 497.
[2] Tamer Ayan, Atatürk ve Masonluk, Yurt Kitap Yayın, Istanbul, 2008, sayfa 229, 230.
********************************************

M. Kemal Atatürk ve Masonluk - 6

Devam ediyoruz...
Mason Yazar Tamer Ayan da bu konuyu ele alarak, "Eğer Atatürk masonlara yapılan suçlamalara inansa,
hatta inanmak değil şüphe bile etse; üzerine titrediği rejimin selameti için Masonluğu kanun yoluyla
kapatmaz, hatta masonları Istiklal mahkemeleri ve Takriri Sükun Kanunları gibi olağanüstü yöntemlerle
sindirmez miydi?" diye sorarak şu hükmü veriyor:
"(...) Atatürk, ülkeye ışık veren bu pencereyi tuğlayla ördürüp iptal ettirmemiştir; ancak kamuoyunu ve rejimi
masonluğun aleyhine yönlendiren ve şartlandıran antimasonik baskı ve propagandanın, masonluğa telafi
edilmez ölçüde zarar vermesini önlemek amacıyla, sadece perdelerinin ev sakinlerinin eliyle kapatılmasını ve
oturanların da tatile çıkmasını sağlamıştır. Özetle Atatürk masonluğu yasaklatmamıştır. Bilakis böylesi bir
ılımlı çözümle zulümden kurtarmıştır."[1]
Kaldı ki M. Kemal'in gazetesi Anodolu Ajansı'nda Masonlar şu bildirgeyi yayınlamışlardır:
"Mes'ul ve maruf (sorumlu ve herkesçe bilinen) imzalar altında Ajansımıza verilmiştir. Türk Mason Cemiyeti
memleketimizin sosyal tekamülünü ve günden güne artan muazzam terakkilerini dikkate alarak ve Türkiye
Cumhuriyetinde hakim olan demokratik ve cidden laik prensiplerin tatbikatından doğan iyilikleri müşahede
ederek faaliyetine, bu hususta **hiç bir kanun olmaksızın** nihayet vermeyi ve bütün mallarını
memleketimizin sosyal ve kültürel kalkınmasına çalışan Halk Evlerine teberruu muvafık (bağışı uygun)
görmüştür."[2]
Ayrıca Şükrü Kaya hükümet adına kamu oyuna yaptığı resmi açıklamada;
"Türk Masonları kendi **ideallerinin hükümetin esas programına dahil olduğunu** görerek, kendi teşkilatlarını
**kendileri fesh etmişlerdir. Hükümetin bu iş üzerinde hiç bir teşebbüsü ve alakası yoktur." ** diyerek durumu
belirtmiştir.
**********
KAYNAKLAR:
[1] Tamer Ayan, Atatürk ve Masonluk, Yurt Kitap Yayın, Istanbul, 2008, sayfa 340.
[2] Anadolu Ajansı, 10 Ekim 1935.

*****************************************************M. Kemal Atatürk ve Masonluk - 7 ve SON

M. Kemal Atatürk'ün Cumhuriyetçi (daha doğrusu diktatörlük) kadrosunda görev alanların büyük bölümü
Masondur.
Bir bakıma yönetim ve devrimlerin gerçekleştirilmesi Masonlara emanet edilmiştir.
Işte kadro:
Fethi Okyar, Rauf Orbay, Refet Bele Paşa, Ali İhsan Sabis Paşa, Meclis Başkanı Kazım Özalp Paşa, Meclis
Başkanı Abdülhalik Renda, Başbakan Hasan Saka, İçişleri Bakanları Şükrü Kaya ve Mehmet Cemil Ubaydın,
Dışişleri Bakanları Bekir Sami Kunduh ve Tevfik Rüştü Aras, Sağlık Bakanları Rıza Nur, Adnan Adıvar, Refik
Saydam, Behçet Uz, Milli Eğitim Bakanları Reşit Galip, Hasan Ali Yücel, Ekonomi Bakanı Sırrı Bellioğlu,
Milletvekilleri Cevat Abbas, Atıf Bey, Edip Servet Tör, Yunus Nadi, Reşit Saffet Atabinen, Memduh Şevket
Esendal, Hilmi Uran, Tevfik Fikret Sılay, Ahmet Ağaoğlu, Ankara Valisi Nevzat Tandoğan ve Belediye Başkanı
Süleyman Asaf İlbay, İstanbul Valileri Muittin Üstündağ, Lütfü Kırdar, Danıştay Başkanı Mustafa Reşat
Mimaroğlu, Jandarma Genel Komutanı Galip Paşa, İstiklal Mahkemesi Başkanı Necip Ali Küçüka, Amiral
Mehmet Ali Paşa Atatürk’ün çevresinde ülkeye hizmet etmiş Masonlardır.[1]
Yedi bölümlük yazı dizimizde sunduğumuz delilleri, beyni resmi ideoloji telkiniyle yıkanmış olup düşünme
mekanizmasını kullanamayanların kabul etmesi elbette güç.
**********
KAYNAK:
[1] Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası
NOT: Erol Karayel'in çalışmasından büyük ölçüde istifade edilmiştir.
********************
********************
********************
Mason Nizam Duruşunun Kaynağı...
M. Kemal Atatürk ve Masonluk
Neredeyse herkesin bildiği halde, kemalistler (kabul edemedikleri için) şu soruyu soruyorlar:
"M. Kemal'in elini göğsünde tutmasının mason nizam duruşu olduğunu nerden biliyorsunuz, kaynağınız
nedir?"
***
Cevap:
NİZAM VAZİYETİ
3. Derece Nizam Vaziyeti
Sağ kol parmaklar bir gönye gibi birleştirilmiş şekilde kalbin altında (elbisenin içine doğru) tutulur.
**********
KAYNAK:
Masonlar Büyük Locası Üstadı Celil Layiktez, Başlangıçtan Bugüne Kadar Ritüelimizin Inkişafı, Mimar Sinan
Yayınları No:1, Yenilik Basımevi Istanbul 1972, Üçüncü Dereceye Mahsus Muhtıra, sayfa 11.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder